More

    Çamurdan Hayaller

    Bir varmış, bir yokmuş… Uçsuz bucaksız yaylaların ortasında, yan yana büyüyen iki kardeş gibi sevilen iki kız yaşarmış: Sarı Kız ve Kara Kız. Neşeleri köyün her yanına yayılır, kahkahaları derelerden bile işitilirmiş.

    Bir gün, büyük bir yağmur yağmış. Dağlardan süzülen sular nehirde toplanmış, beraberinde kahverengi çamurları sürükleyip kıyıya bırakmış. Çamurun kokusu, toprağın bereket kokusu gibiymiş. Sarı Kız hemen sevinçle bağırmış:
    — “Bak Kara Kız, kendi köyümüzü kuracak kadar çamur!”

    İki kız çamurların içine dalmış. Önce küçük elleriyle evler yapmışlar: duvarları çamurdan, çatısı taşlardan. Yanına avlular, ağıllar ve ahırlar kurmuşlar. Sonra hayvanlarını da unuturlar mı hiç? Çamurdan kuzular, koyunlar, kazlar, ördekler yapıp ağıllara yerleştirmişler. Hatta çamurdan arabalar bile yapıp hayvanların yanına koymuşlar.

    Küçük çamur köyü büyüdükçe büyümüş. İki kız hayal ettikçe, çamur ellerinde şekil almış; sanki parmakları sihirli değneklere dönüşmüş. Bir gün beştaş oynamak istemişler. Ama taşları nereden bulacaklar ? Hemen yuvarlak çamur topları yoğurup güneşte kurutmuşlar. Ertesi gün çamur taşlarla oynarken kahkahaları dağlarda yankılanmış.

    Bazen çamurdan yufkalar açar, tandırda pişiriyormuş gibi yaparlarmış. Sarı Kız elini beline koyup, “Mis gibi oldu!” der, Kara Kız da “Bu yufkadan kuşlar bile yemek ister!” diye gülerdi.

    Ama bir gün, çamurdan yaptıkları küçük köy canlanmış gibi olmuş. Çamur kuzular melemeye, çamur arabalar gıcırdamaya başlamış. Sarı Kız ve Kara Kız gözlerine inanamamış. Çamurdan yaptıkları dünya rüzgârla hareket ediyor, sanki onlara bir şeyler fısıldıyormuş.

    İki kız korkmamış. El ele tutuşup, “Bu bizim hayal köyümüz, gönlümüzce eğlenelim!” demişler. Gerçekten de çamurdan hayvanlar onları çevreleyip oyunlarına katılmış. Çamurdan arabalar tıngır mıngır ilerlemiş, çamurdan evlerin kapıları açılmış.

    Akşam olunca güneş kızıl bir perde çekmiş dağların ardına. Çamur köy yavaş yavaş sessizleşmiş, yaptıkları hayvanlar yeniden küçülüp durağan hale gelmiş. Sarı Kız ve Kara Kız birbirlerine bakıp gülümsemiş:
    — “Gördün mü? Bizim ellerimizle yaptığımız şey bizim hayal dünyamız oldu. Her gün yeni bir köy kuralım ve hayallerimiz kadar canlı olsun!”

    O günden sonra ne zaman nehir kenarına gitseler, çamurla yeni dünyalar kurmuşlar. Bazen kaleler, bazen köprüler, bazen de gizli maceralara açılan tüneller yapmışlar. Ellerindeki çamur onları yalnızca oyalamamış, hayallerini gökyüzüne taşıyan kanatlara dönüşmüş.

    Ve köy halkı her zaman anlatmış:
    — “Sarı Kız ile Kara Kız’ın elleri çamura değdi mi, taş bile dile gelir!

    Latest articles

    spot_imgspot_img
    Önceki İçerik
    Sonraki İçerik

    Related articles

    Leave a reply

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz

    spot_imgspot_img