More

    Sarıkız ve Beyaz Kurt’un Rüyası

    Soğuk bir kış gecesiydi. Dışarıda kar taneleri sessizce, gökten düşen minik yıldızlar gibi süzülüyordu. Sobanın içindeki odunlar çıtır çıtır yanıyor, odanın içini sıcak bir masal diyarına çeviriyordu. Sarıkız, ders kitabının başında oturmuş, bir yandan harfleri kovalar gibi çalışıyor, bir yandan da göz kapakları ağırlaşıyordu.

    Derken… kitap sayfasına düşen başı usulca eğildi, sobanın sıcak nefesiyle birlikte Sarıkız derin bir uykuya daldı.

    O anda her yer birden ışıldamaya başladı. Sanki gökyüzünden yıldız tozu dökülmüş, karanlık gecenin üzerine gümüş bir örtü serilmişti. Sarıkız gözlerini açtığında, kendini buz tutmuş bir gölün ortasında buldu. Ayağında parlayan gümüş patenler vardı. Kar, gökyüzünden süzülüyor; ay ışığı her bir taneyi küçük bir yıldıza dönüştürüyordu.

    Sarıkız kaymaya başladı. Döndü, eğildi, yükseldi… Buzun üzerinde rüzgârla dans ediyordu. Kalbi bir kuş gibi hafifti, dünya sanki sadece onundu.

    Ama birden… bir şey hissetti.

    Uzakta, karların arasında iki mavi ışık parladı. O iki ışık, bir çift gözdü. Cam gibi, derin ve sessiz… Bir beyaz kurt, karlarla kaplı gölün kenarında onu izliyordu. Tüyleri ay ışığında gümüş gibi parlıyordu. Göz göze geldiler. O an, zaman durdu sanki.

    Sonra kurt, yavaşça başını eğdi. Ardını dönüp beyaz karların içinde kayboldu.

    Sarıkız tam arkasından seslenmek istediğinde, uzaklardan annesinin sesi geldi:
    “—Sarıkız, hadi kızım, uyan artık, sabah oldu!”

    Sarıkız gözlerini açtığında soba çoktan sönmüş, pencerenin kenarına kar taneleri dizilmişti. Gülümsedi. “Ne güzel bir rüyaydı…” diye mırıldandı.

    Ertesi sabah okula giderken, gölün kenarından yürüdü. Kar hâlâ yağıyordu, her şey bembeyazdı. O an bir hareket gördü: Gölün kıyısında, tıpkı rüyasındaki gibi, o mavi gözler yeniden parladı.

    Sarıkız’ın kalbi bir an duracak gibi oldu. Beyaz kurt oradaydı; ama yalnız değildi. Yanında üç küçük yavrusu vardı. Hepsi karın içinde oynuyor, annelerinin etrafında dönüyordu.

    Sarıkız sessizce durdu, gülümsedi. Beyaz kurt bir an durup ona baktı, sonra başını hafifçe eğdi.
    Sanki “Rüyalar bazen gerçeğe karışır, küçük kız,” diyordu.

    O günden sonra Sarıkız, ne zaman kar yağsa, gölün kenarına bakmadan geçmezdi. Belki bir gün o mavi gözlerle yine karşılaşır, rüyasının sırrını öğrenirdi.

    Ve kim bilir… Belki rüyalar gerçekten de yıldız tozundan yapılmıştır. 

    Latest articles

    spot_imgspot_img
    Önceki İçerik
    Sonraki İçerik

    Related articles

    Leave a reply

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz

    spot_imgspot_img